İNSAN TEMELLİ SINIFSIZ TOPLUM

Tarih boyunca ideolojiler, sınıflar, etnik kimlikler, inanç grupları ve coğrafyalar üzerinden şekillenmiştir.
Her biri, kendi merkezinden dünyaya bakmış insanı parçalara ayırarak tarif etmeye çalışmıştır.
Oysa insana en çok zarar veren, insanın insanla arasına çizgi çekilmesidir.

Sınıf temelli, etnisite temelli ya da aidiyet temelli her düşünce bir bireyi bir diğerinin karşısına koyar.
Farklı olanı tehdit, yabancı olanı düşman yapar. Bu da çatışmanın, dışlamanın ve eşitsizliğin kaynağı haline gelir.

Oysa insanlık, ortak bir kökten doğmuştur.
Hepimiz aynı acıyı hissedebilir, aynı umudu taşıyabiliriz.
Bizi ayıran ne dilimiz, ne rengimiz, ne de doğduğumuz topraktır.
Asıl ayrım, hangi düşüncenin insanı yücelttiği, hangisinin insanı araçsallaştırdığıdır.

İnsan temelinde düşünmeyen her ideoloji, bir insanı diğerine karşı konumlandırır.
Bu kaçınılmaz olarak çatışmayı doğurur. Çünkü o ideolojiler, bireyin değil, grubun mutlak çıkarını savunur.
Oysa gerçek adalet, bireyin hakkıyla başlar.
Gerçek özgürlük, bireyin doğuştan gelen onurunu tanımakla mümkün olur.

İnsanlık için yeni bir başlangıç ancak insanı merkeze alan bir düşünceyle mümkündür.
Bu düşünce ne sınıfçıdır, ne ırkçıdır, ne de ayrımcıdır.
Bu düşünce, insanı hem hedef hem özne kılar. Eğitimden ekonomiye, siyasetten kültüre kadar her alanda bireyin potansiyelini ortaya çıkarmayı esas alır.
Sınıfsız, ayrımsız bir toplumsal düzen hayali bu temelin üzerine kurulur.

Bugün insanlık bir yol ayrımındadır.

Ya ayrıştıran ideolojilerle geçmişin yükünü taşımaya devam edeceğiz ya da insan temelli bir ufka yöneleceğiz.

İkincisi; daha insani, daha adil ve daha barışçıl bir dünya demektir.

İnsanlığın gerçek ideolojisi, insanın, başka bir insana üstünlük kurma çabasını değil, her insanın kendi potansiyelini gerçekleştirmesi için eşit fırsatlara sahip olduğu bir düzeni savunmalıdır.
Bu, ne ütopyadır ne de hayal.
Bu, ancak doğru temelle, yani insanın kendisiyle mümkündür.

Tarihe bakarsak, 1923 – 1938 yılları arasında böyle bir uygulaması olan yönetim altında Biz Türkler bir Ulus olarak bunu yaşamıştık.
Yeniden yapabiliriz. Araştır! Düşün!

Fuat YEŞİLKAYA
06.05.2025

Bunlara da bir göz atın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir