ATATÜRK’ÜN “HÜRRİYET- ÖZGÜRLÜK” KAVRAMINA BAKIŞI OLDUKÇA DERİNDİR VE BİRKAÇ DÜZLEMDE ANLAŞILABİLİR.

Bireysel, toplumsal, siyasal ve ulusal düzlemde. Aşağıda kapsamlı bir çerçeve sunuyorum.

Bireysel Düzlemde Hürriyet

Atatürk için hürriyet, insanın doğuştan sahip olduğu bir hak ve varlığının ayrılmaz parçasıdır. Ancak bu, başıboşluk ya da sınırsız özgürlük anlamına gelmez.

Hürriyet ve istiklal benim karakterimdir, derken, hürriyetin kişiliğinin ve Türk milletinin öz varlığının temeli olduğunu vurgulamıştır. Ona göre gerçek özgürlük, kişinin kendi düşüncesini açıklayabilmesi, inancını yaşayabilmesi, gelişme imkânına sahip olmasıdır. Ama: Bir kişinin hürriyeti, başkasının hürriyetini kısıtlamaya başladığı noktada sınırlanır. Bu yönüyle Atatürk, bireysel özgürlüğü toplum düzeniyle birlikte ele alır.

Toplumsal Düzlemde Hürriyet

Toplum için hürriyet, bireylerin bir arada barış ve eşitlik içinde yaşamasının temel şartıdır.
Atatürk, Osmanlı’daki mutlakiyetçi ve keyfi idarenin, halkın hürriyetini kısıtladığını düşünmüştür. Hürriyetin olmadığı yerde halk iradesi oluşamaz, bireyler köleleştirilir ve milletin enerjisi felce uğrar. Bu nedenle Atatürk, halkın hürriyetini koruyacak kurumların (meclis, bağımsız yargı, eşit vatandaşlık) kurulmasını savundu.

Siyasal Düzlemde Hürriyet

Atatürk, siyasal hürriyeti “halkın kendi iradesini yönetime yansıtabilmesi” olarak görür. Saltanat ve hilafetin kaldırılması, meşrutiyetin ötesinde halk egemenliğine dayalı cumhuriyetin kurulması, onun bu anlayışının sonucudur. Meclis’in üstünlüğü, seçme-seçilme hakkı, bu siyasal özgürlük anlayışının ürünüdür. Ona göre hürriyet, sadece bir yöneticinin lütfu olamaz, milletin kendi iradesinin kurumsal güvence altına alınmasıyla yaşar.

Ulusal Düzlemde Hürriyet (İstiklâl)

Atatürk’ün hürriyet anlayışının zirvesi, ulusal bağımsızlık kavramıdır. Türk milleti esaret altında kaldıkça bireysel ve siyasal hürriyetler anlamsızdır. Ya istiklal, ya ölüm! sözü, bireysel özgürlükten daha büyük bir hak olarak milletin bağımsız yaşama hakkını ifade eder. Ona göre millet, kendi geleceğini tayin etme hakkına sahiptir; bu, Sevr gibi dayatmalarla engellenemez.

Hürriyetin Sorumluluk Boyutu

Atatürk için hürriyet yalnızca hak değil, aynı zamanda sorumluluktur. Halkın hürriyetini koruması için bilinçli, eğitimli, uyanık olması gerekir. Özgürlük, bilgisizlik ve gaflet içinde yaşayan bir toplumda yozlaşır ve istibdat yeniden doğar. Bu yüzden Atatürk, özgürlüğün teminatı olarak bilim, akıl ve eğitimi öne çıkarır.

Özetle:
Atatürk’ün hürriyet anlayışı, bireysel özgürlük ile toplumsal düzeni, siyasal haklar ile milli bağımsızlığı aynı çatı altında birleştiren bütüncül bir sistemdir. Onun için “hürriyet”, sadece kişinin istediğini yapabilmesi değil, aynı zamanda milletin bağımsız olması, halkın kendi iradesini yönetimde ortaya koyabilmesi ve bu düzenin akıl, bilim, eğitim ile korunmasıdır.

Atatürk’ün Hürriyet Üzerine Sözleri

“Hürriyet ve istiklâl benim karakterimdir.”
Atatürk burada özgürlüğün şahsi bir tercih değil, bir milletin ve şahsiyetin ayrılmaz parçası olduğunu anlatır.
“Özgürlük olmayan bir ülkede ölüm ve çöküş vardır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası özgürlüktür.”
Hürriyetin hem bireysel hem de toplumsal kalkınmanın temel şartı olduğunu vurgular.
“Ya istiklâl, ya ölüm!” Bu söz, ulusal özgürlüğün bireysel özgürlüğün de temeli olduğunu açıklar.
“Hürriyet, Türk’ün damarlarındaki asil kanda mevcuttur.” Atatürk, hürriyetin Türk milleti için doğuştan gelen, tarihsel bir hak olduğunu söyler.
“Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz.” Milletin karakterinde özgürlüğün varlığını, tarihsel sürekliliğini ifade eder.
“Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm vardır. Tutsaklık zinciri altında yaşamaktansa yok olmak daha iyidir.” Burada özgürlüğün yaşamdan daha değerli olduğunu, esaretin kabul edilemezliğini gösterir .Görüldüğü gibi Atatürk için hürriyet, Bireysel karakterin özü, Toplumsal ilerlemenin temeli, Siyasal düzenin şartı, Milli bağımsızlığın özüdür.

ŞİMDİDE, HÜRRİYET İLE ÖZGÜRLÜK ARASINDA Kİ ANLAM KAYMASINA BAKALIM.

Türkçede “hürriyet” ve “özgürlük” genellikle eş anlamlı kullanılsa da, aralarında hem tarihsel hem de anlamsal bazı farklar vardır.

Köken Farkı
Hürriyet: Arapça kökenli (ḥurr hür, serbest, bağımsız). Osmanlı’dan Cumhuriyet’in ilk dönemine kadar yaygın kullanılan sözcüktür. Özgürlük, Türkçe kökenli. Cumhuriyet döneminde özellikle 1940 tarihinden sonra Türkçeleştirme hareketleri sırasında, “hürriyet” yerine kullanılmaya başlanmıştır.

Anlam Katmanları

Hürriyet:
Daha çok hukukî, siyasal ve toplumsal bağlamda kullanılır. “Hürriyet ilanı” (II. Meşrutiyet, 1908) “Hürriyet ve istiklal” (Atatürk) Bireyin ve milletin haklarını koruyan bir kavramdır.

Özgürlük:
Daha çok felsefî, bireysel ve psikolojik boyutu öne çıkar. Kişinin iç dünyası, iradesi, kendi tercihlerini yapabilmesiyle ilişkilidir. Günümüzde günlük dilde daha çok “özgürlük” denir (ör. “özgür düşünce”, “özgür birey”).

Kullanım ve anlayış Farkı (Atatürk Dönemi ve Sonrası)
Atatürk, “hürriyet” kavramını kullanır; çünkü o dönemin resmî ve siyasal dili böyledir. 1940’lardan sonra “özgürlük” sözcüğü ön plana çıkmıştır. Bugün “özgürlük” daha yaygın olsa da “hürriyet” denince insanın içinde bağımsızlık ve ulusal istiklal duygusu daha güçlü çağrışır.

Özetle
Hürriyet Toplumsal, siyasal, hukuki bağlamda kullanılan, kökeni Osmanlı Türk modernleşmesine dayanır. Özgürlük Bireysel, felsefi, içsel boyutu daha güçlüdür; Türkçe kökenlidir.

Yani:
Her “özgürlük”, bireysel bir durumu anlatabilir, ama “hürriyet” dendiğinde, işin içine millet, hak, hukuk, bağımsızlık gibi daha geniş bir çerçeve girer.. Buraya dikkat ederseniz, Temel Hürriyet Kavramı, yerini Özgürlük ile değişince, bireysel bir içsel özgürlük anlamına yuvarlanmış, bu ve buna benzer anlam kaymaları da siyasiler eliyle, yabancı basın, birey hakları, gibi söylemler, NLP kitapları, piskolojik alt yapı istihbarat çalışmaları sonucu gerçek anlamından sapmıştır. İşte bugün ülkenin parçalı yapısının temel sebebi budur. Şimdi bizim işimiz, bu özgürlük kavramını ATATÜRK’ÜN ifadesi ile toplumla buluşturmalıyız.

Fuat YEŞİLKAYA

Bunlara da bir göz atın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir