DEVRİM: ULUSUN YENİDEN KURULUŞU

DEVRİM, SINIF ÇATIŞMASI DEĞİL, MİLLET DAYANIŞMASIDIR
ATATÜRK’ün devrim anlayışı, toplumda sınıf ayrımlarını keskinleştirmek değil; “halkçılık” ilkesi doğrultusunda herkesin eşit yurttaşlık haklarına sahip olmasını sağlar.
“Sınıfsız, imtiyazsız, kaynaşmış bir kitle” ideali esas alınır.

EGEMENLİK, KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR
Devrim, millet iradesinin tam anlamıyla hâkim olmasıdır.
Hiçbir zümre, grup veya dış güç milletin iradesi üstünde olamaz.

SERMAYE, TABANA YAYILACAKTIR
Devrim, servetin ve üretim araçlarının küçük bir azınlığın elinde toplanmasını değil; toplumun tüm kesimlerinin üretime ve refaha ortak olmasını öngörür.
“Milli iktisat” ilkesiyle, yabancı sermaye bağımlılığı ve tekelci düzen reddedilir.

ÜRETİM, BAĞIMSIZLIĞIN TEMELİDİR
Atatürk’ün dediği gibi “siyasi bağımsızlık, ekonomik bağımsızlıkla tamamlanır.”
Tarım, sanayi, enerji, iletişim ve teknoloji sektörlerinde kendi kendine yeterlilik hedeflenir.

BİLİM VE EĞİTİM, DEVRİMİN RUHUDUR
Devrim, halkın cehaletten kurtulması ve çağdaş bilimin ışığında özgürleşmesi demektir.
Fırsat eşitliği sağlanarak, köylüden işçiye, kadından gence herkes bilgiye ve teknolojiye erişebilir.

ADALET, EŞİT YURTTAŞLIĞIN TEMİNATIDIR
Devrim, hukukun üstünlüğünü ve tam bağımsız bir yargıyı esas alır.
Hiçbir kişi, kurum veya güç hukukun üstünde değildir.
Toplum, bütün kesimleriyle kapsanır.

Devrim, sadece işçilerin ya da köylülerin değil, tüm halkın ortak kurtuluşudur.
Farklı meslek grupları, etnik kökenler veya inançlar değil; ortak millet kimliği esastır.
Milli kültür, ilerlemenin direğidir.

Devrim, köksüz bir taklit değil, milli kültürden beslenen çağdaşlaşmadır.
Ulusal kimliği koruyarak, evrensel uygarlıkla bütünleşmeyi amaçlar.
Halkın refahı, devletin görevidir.

Devrim, toplumsal adaleti sağlamak için halkın temel ihtiyaçlarını güvenceye alır: eğitim, sağlık, barınma, iş, üretim.
Kimsenin aç ve açıkta kalmadığı bir düzen, halkçılığın somut sonucudur.

Devrim, sürekli bir yenilenme hareketidir.

ATATÜRK’ün dediği gibi:
“Devrim, Türk milletini son asırların gafletinden kurtarıp milletin, milletin öz benliğine kavuşturmak için yapılan hamlelerin bütünüdür.”

Bu anlayış, bugünün şartlarında da halkın çıkarları için sürekli yenilenmeyi gerektirir.
İşte bizim devrim dediğimiz kavramın özü bu temel üzerindedir.

Fuat YEŞİLKAYA
03.10.2025

Bunlara da bir göz atın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir